MENÜ ☰
.
Eksper Haber » Büyükşehir belediyesi, GÜNDEM, Manşet, Toplum » İmamoğlu Glasgow’da konuştu: Kanal İstanbul kentin güvenliği için en ciddi risk
İmamoğlu Glasgow’da konuştu: Kanal İstanbul kentin güvenliği için en ciddi risk

Konuşmasında Kanal İstanbul konusuna değinen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, söz konusu projenin sadece deprem açısından değil, pek çok açıdan kentin güvenliği için en ciddi risk olduğuna işaret etti.

linkedin sharing button
email sharing button
print sharing button

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğluBirleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26) bir konuşma yaptı.

İmamoğlu Kanal İstanbul projesiyle ilgili de açıklamalarda bulundu ve projenin BM’nin ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ amaçları kapsamındaki 17 prensibine birden karşı olduğunu kaydetti. İmamoğlu, finans kuruluşlar da dahil olmak üzere, dünya ölçeğinde tüm aktörlerle bu konuda dayanışma beklediklerini dile getirdi.

İBB Başkanı İmamoğlu, panel sonrasında da BM Genel Sekreteri António Guterres ile yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi ve Londra Belediye Başkanı Sadık Khan’la ikili görüşme yaptı.

‘Türkiye’nin sanayi üretiminin yarısı, İstanbul ve civarında’

ANKA‘da yer alan habere göre İBB Başkanı, Glasgow’da ilk olarak, C40 Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu (C40 Cities) tarafından düzenlenen “Race to Zero” (Sıfır Emisyon) başlıklı panele katıldı.

İmamoğlu, panelde yaptığı konuşmasında İstanbul’un Türkiye’de C40’a üye tek şehir olduğunu hatırlattı ve şu açıklamalarda bulundu:

Kentlerin iklim değişikliği sorununda hem fail hem mağdur olduğu bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Dünya nüfusu çok büyük bir oranda kentlerde yaşıyor. Biz, bu süreçte, İBB olarak, kentimizi vatandaşlarımız için çok daha güvenli hale getirmeyi öncelikli görev olarak kabul ediyoruz. Ama İstanbul, aynı zamanda yeryüzünde en yüksek deprem riski taşıyan lokasyonlardan birinde yer alıyor. 16 milyonluk nüfusuyla, Avrupa’nın en büyük kenti olan İstanbul, jeopolitik olarak çok stratejik bir noktada bulunuyor. Her şeyden önce Türkiye’nin sanayi üretiminin yarısı, İstanbul ve civarında yer alıyor. Ayrıca başta Avrupa Birliği ve Amerika olmak üzere, pek çok ülkenin doğrudan yatırımları da İstanbul’da bulunuyor.”

İstanbul’da deprem riski

Konuşmasında İstanbul’da beklenen olası depremle ilgili bilgi veren Ekrem İmamoğlu, deprem riskine karşı ‘Deprem Seferberlik Planı’ hazırladıklarından bahsetti:

Biz, çok sayıda uzman ve bilim insanın katılımıyla, binlerce yıllık tarihi veriyi dikkate aldık. Uzmanlar, önümüzdeki 30 yıl içinde, İstanbul’da 7 ve üstü şiddette bir deprem olasılığını, yüzde 65 düzeyinde tahmin ediyor. Bu tehlikeli olasılığa bağlı olarak, İstanbul’da 300 bin riskli konutun yenilenmesi gerekiyor. Riskli binaların tespit edilmesi için geniş kapsamlı tespit çalışmaları başlattık ve deprem için risk analizleri hazırladık. Uzmanlara göre; 7,5 büyüklüğündeki yıkıcı deprem senaryosunda; kentteki binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak. İçme suyu ve atık su hatları ile doğal gaz hatları hasar görecek. Toplamda büyük ekonomik kayıp yaşanacak.

Bu tehlikeli fotoğraf nedeniyle, kentimizde acilen yaygın dayanıklılık önlemleri geliştirmeye karar verdik. 2019 yılında 174 kurumdan ve akademiden 1.200 katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz ‘İstanbul Deprem Çalıştayı’ ile eylemlerimizi katılımcı bir zeminde oluşturduk ve kapsamlı bir ‘Deprem Seferberlik Planı’ hazırladık.”

‘Kanal İstanbul kentin güvenliği için en ciddi risk’

İmamoğlu, konuşmasında Kanal İstanbul konusuna da değindi ve bu projenin Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilir Kalkınma” amaçları kapsamındaki 17 prensibine birden karşı olduğunu söyledi. İBB Başkanı, bu konuda finans kuruluşları da dahil olmak üzere, dünya ölçeğinde tüm aktörlerden dayanışma beklediklerini kaydetti:

İstanbul’da, risk altındaki konut stokunun depreme dayanıklı ve çevreyle dost yapılara dönüştürülmesini amaçlıyoruz. Avrupa’nın en büyük kenti olan İstanbul’un depreme dayanıklı hale getirilmesi, sadece İstanbul’un ve Türkiye’nin geleceği açısından değil, tüm kıta açısından hayati kabul ediyoruz. Yaratıcı ve girişimci kapasitesiyle İstanbul, her türlü dayanışmanın karşılığını ödeyecek güçtedir.

Bu arada önemle altını çizmek isterim ki, İstanbul’a dayatılan Kanal İstanbul projesini, sadece deprem açısından değil, pek çok açıdan kentin güvenliği için en ciddi risk olarak kabul ediyoruz. Bu projenin BM’nin ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ amaçları kapsamındaki 17 prensibine birden karşı olduğunu görüyoruz. Finans kuruluşları dahil olmak üzere, dünya ölçeğinde tüm aktörlerle bu konuda dayanışma bekliyoruz.”

📆 25 Kasım 2021 Perşembe 18:25   ·   💬 0 yorum   ·   Yazdır Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir