MENÜ ☰
Eksper Haber » Belediye, Kartal, Manşet » MECLİSTE SOĞUK RÜZGARLAR ESTİ
MECLİSTE SOĞUK RÜZGARLAR ESTİ

Kartal belediyesi Ekim Ayının İlk Meclis toplantısı ,Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel Başkanlığında Toplandı.


Toplantı,Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in açılış konuşması ile başladı.

İDDİALAR ADETA RÜZGAR ESTİRDİ
Gündem dışı söz alan Ak Parti Meclis üyeleri Nizamettin Altıntaş, Arzu Öğüt şimşek, Ebubekir Dağ ve Haydar Göksoy’un ortaya attığı iddialar meclis salonunda adeta soğuk rüzgarlar estirdi.


Konu başlıkları şunlar olan iddialar;
Kartal Belediyesi ana binasının içerisinde bulunan Mescitte namaz kılan üç çalışanın Corona testinin pozitif çıkması ile Mescitin kapanması,

Yine Kartal Belediyesi çalışanları arasında Ak Partili çalışanlarla, CHP’li çalışanlar arasında ayrım yapıldığı ve siz zaten 80 kişisiniz sizin maaşlarınıza zam yapılmasa da olur , 3

Meclis Üyeleri arasında bile ayrım olduğu, gelen SMS’ler de mesajların yazım şekliyle bile ayrım yapıldığı,

Türbanlı bir çalışana çalıştığı birimin müdürü tarafından aşalayıcı bir şekilde git bana şuradan bir sigara al gel dediği,

Kartal Belediye binasında Covid testi pozitif çıkmış personellerin bazılarının hala mesaisine devam ettiği yönündeydi.


GÖKHAN YÜKSEL TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU…”’
Kartal Belediye Başkan’ı Gökhan Yüksel iddialar karşısında şunlara değindi, sizin bu söylediklerinizi dinlerken tüylerim diken diken oldu. Adeta içim ürperdi, sizin bu söyledikleriniz çok tehlikeli konular ve asılsız iddialar lütfen biraz daha dikkatli olalım.


Mescit kapatma konusuna gelince tamamı ile tedbir amaçlı bir işlemdir ve gerekli ilaçlama ve hijyen ortamı yapıldıktan sonra tekrar açılacaktır.
Belediyemizde Corona hastası olup mesaisine devam eden personelimiz yoktur, öyle bir durum da bende dahil tüm Belediyenin hasta olması gerekiyordu şimdiye kadar dedi.

Gündem dışı söz alan Aksu’da ortaya atılan iddilar hakkında şunları söyledi.
”Başkan yardımcısı olarak personel işleri bana bağlı olduğundan bu iddialara benim cevap vermem gerekiyor.


MESNETSİZ VE ACIMASIZ İDDİALAR
Ak Partili Meclis Üyesi arkadaşlarımızın ortaya attığı bu iddialar tamamıyle mesnetsiz ve acımasızdır.
Mesciti kapattık, doğrudur ama tamamıyle personelin sağlığı düşünülerek tedbir amaçlı yapılmış bir eylemdir bu, kaldı ki Corona Ülkemizde ilk baş gösterdiğin de yine yetkililer Ülkedeki Camileri tedibir amaçlı kapatmışlardı.
Oradaki düşünceyle , buradaki düşünce arasında hiç bir fark yoktur olayı başka boyutlara çekmeye gerek yoktur.


Diğer bir iddiaya gelince o konuda gerçekten çok üzücü ve tamamıyla provakasyon kokan bir iddiadır. Bizden önceki 10 yıllık dönemde ve bizim dönemimizde de hiç bir personel arkadaşımıza ayrım yapmadık. Kimsenin ne partisini, ne dinini, ne mezhebini ne de giyimini sorgulamadık. Gidin tek tek personelimize sorun böyle bir şey varmı.


EL İNSAF
Meclis Üyeleri arasında bile ayrım yaptığımız konusuna gelince bizzat ben kendim geçen Ramazan ayında tüm Meclis üyelerimizi tek tek arayarak kendilerine Meclis üyesi başına 50’şer koli yardım kolisi hazırladık, kendilerinin bizlere verecekleri isim listelerine ve adres bilgilerine göre dağıtımları kendi adlarına yapacağımızı söyledik, böylemi ayrım yapmış oluyoruz ? soruyorum sizlere.


Covid hastası olduğu ve hali hazırda Belediyedeki görevlerine devam ediyor dedikleri personellerimiz den 30 küsür arkadaşımızın tedavileri yapılıp iyileştiği iyileşmeyen 9 arkadaşımızında karantina süreçlerinin devam ettiği ve kesinlikle görevleri başında olmadığını bilmeden böyle bir mesnetsiz iddayı ortaya atmak yakışıksızdır.


Kaldı ki diyelim ki öyle bir durum var hiç düşünmüyormusunuz çok kısa bir süre içerisinde tüm belediye personelinin bu hastalığa yakalanacağı, belediyemizde yaklaşık 3000 küsur kişi çalışıyor böyle bir riski kim göze alabilir ? diyen Aksu 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları gününe de değindi.


Bir Veteriner Hekim olarak hayatımızın bir parçası olan hayvan dostlarımızın da bu günleri hakkında bir kaç kelime söylemek istiyorum dedi.

4 EKİM DÜNYA HAYVAN HAKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN…
Hayvanları Korumak; İnsanların hayvanlara iyi davranmalarını ve onların daha iyi koşullarda beslenmelerini ve barınmalarını sağlamaktır.
Her yıl 4 Ekim’de kutlanan Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla, hayvanlara karşı yapılan haksızlıklara dikkat çekmek ve bu sorunları engellemek için hayvan hakları hakkında farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır.


4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü, sadece gözümüzün gördüğü hayvanların değil, yeryüzünde var olan tüm hayvanların da yaşam hakkına sahip olduklarının hatırlanması açısından çok önemlidir.


Bu gün ülkemizde; Bu hayvanlardan Vaşak, Leopar, Hazar Kaplanı, Çita, Yaban Kedisi, Akdeniz Foku, Asya Yaban Eşeği, Afrika Eşeği, Yabani At, Kızıl Geyik, Alageyik, Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, Dağ Koyunu, Dağ Keçisi, Ceylan, Kunduz, Su Maymunu, Oklu Kirpi, Sırtlan, Karakulak, Boz Ayı, Yılan Kartalı, Sakallı Akbaba, Kızıl Akbaba, Kara Akbaba, Dik Kuyruk gibi birçok hayvanın nesli tükenmiş ya da tehlike altındadır.
Bir taraftan Dünya genelinde hızla artan nüfus, çarpık yapılaşma, doğal alanların tahribatı, yasa dışı avcılık ve ticaret, yaban hayatının dengesini bozarak, diğer canlıları bir yok oluşa doğru sürüklemekte, diğer taraftan maddi kazanç ve eğlence amacıyla hayvanlar, işkence, eziyet ve kötü muameleye maruz kalmaktadır. Son derece üzücü bu tablo 21. Yüz yıl insanına hiç yakışmamaktadır.
Ülkemize baktığımızda, gün geçmiyor ki, görsel ve yazılı basında hayvanların uğradıkları haksızlıklara, işkence, kötü muamele ve öldürülme haberlerine rastlanılmasın. Sahipsizlik, sokak hayatı, yeterli gıdaya ulaşamama, açlık ve sağlıksız yaşam diğer ciddi bir sorun olarak devam etmektedir.


Hayvana kötü muamelede bulunmak, en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden almak 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilmekte, maalesef 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu dikkate alınmamaktadır. Bu durumda, hayvanlara yönelik yapılan her türlü suç, kanun yetersizliğinden çoğu zaman cezasız kalmaktadır.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak aşağıda yer alan hususları bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Biz insanlar olarak, kendi geleceğimiz açısından da, hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorundayız.
Hayvanları koruma konularında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturulmalıdır.
Hayvanlar potansiyel tehlike değil, onlar eko-sistemin koruyucularıdır.
Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir. Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalıdır.


2004 yılında yürürlüğe giren, ancak hayvan hakları ve refahını sağlamak için yetersiz olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, en kısa sürede gelişmiş, bilimsel ve gerçekten hayvanların haklarını koruyan bir şekilde revize edilerek uygulamaya konulmalıdır.
Kamu ve STK’ların birlikte çalışarak en kısa zamanda stratejik bir plan hazırlaması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.
Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalıdır.
Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalıdır.


Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalıdır.
Hayvan Hakları Müfettişliği ile Hayvan Refahı Polisi kadroları oluşturulmalıdır.
İlköğretim öğrencilerine yönelik olarak hayvan sevgisini aşılayan dersler konulmalıdır.
Vatandaşlarımız hayvan satış yerlerinden hayvan satın almak yerine, ücretsiz olarak barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler.
İthal kedi köpek yerine ülkemiz ırklarını ve hayvanlarını sahiplenmeleri daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Hayvan sahiplenme ehliyeti olmayan insanların, hayvan sahiplenmesi engellenmelidir.
Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli, kedi ve köpekler kimliklendirilip kayıt altına alınmalıdır.
Başından beri ifade ettiğimiz gibi COVID-19 hastalığında evcil hayvanlardan insanlara bulaş söz konusu değildir. Hayvanlar terk edilmemelidir.


Sebebi ne olursa olsun, evcil hayvanlarını sokağa terk edenlere ağır cezai müeyyideler getirilmelidir.
Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalıdır.
Kamunun yükünü azaltılmak için ve kayıt-kimliklendirme işlemlerinde serbest veteriner hekim kliniklerinden faydalanılmalıdır.
Sahipsiz hayvanların bakım ve tedavi işlemleri için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi hizmeti alınmalıdır.


4 Ekim çalışan hayvanlar için resmi tatil günü olarak ilan edilmelidir.
Polis köpekleri, yarış atları, itfaiyeye bağlı hayvanlar, fayton atları, arama kurtarma köpekleri, merasim birliği atları, temizlik hizmetlerinde kullanılan atlar, tarla sürme ve ekim işlerinde kullanılan hayvanlar 4 Ekimde çalıştırılmamalı, bu örnek davranış tüm Dünyaya Türkiye’den yayılmalıdır…dedi ve sözlerini noktaladı..

Meclis toplantısı,gündem maddelerinin oylanması ile son buldu. 2. Meclis toplantısının 19 Ekimde yapılacağı belirtildi.

Galeri
📆 05 Ekim 2020 Pazartesi 20:36   ·   💬 0 yorum   ·   Yazdır Yazdır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir