- Eksper Haber - https://eksperhaber.com -

‘‘Meğer biz 16 Ağustos günü ne mutlu bir ülkeymişiz de, bunun değerini bilmiyormuşuz…’’

22 yıl önce bugün, bu saatlerde hepimiz ağlıyorduk değilmi. Birileri DEPREM diyor, bilimsel adıyla deprem ama ben felaket diyorum çünkü 22 yıl önce o gün Türk milleti, Cumhuriyet tarihinin en ağır felaketlerinden birini yaşamıştı.

17 Ağustos gecesi bütün Marmara bölgesi, gece saat 03 dolaylarında sallanmaya başlamış, deprem yaklaşık bir dakika devam etmiş ve resmi rakamlara göre 16 bin insanımız enkaz altında can vermişti.


O zamanlar ortaya atılan bu rakkamlara ben şahsen inanmıyorum. Bu rakkam o dönemler de bilerek küçük tutulmuştu,enkazların altında kalan ve o kargaşada kayda geçilmeyen çok sayıda ölü vardı oysa.

Türkiye 1939 yılında Erzincan depremini yaşamıştı. O depremde ölü sayısı daha fazlaydı. Yani Cumhuriyet boyunca can kaybı açısından yaşadığımız en büyük felaket Erzincan depremidir.

Fakat 17 Ağustos depremi çok özeldi.

Bir kere, deprem çok şiddetliydi (7,4) ve çok uzun sürmüştü. Sabaha karşı olmuş ve insanları yatakta yakalamıştı.

Beton binalar çürüktü. Hırsız müteahhitlerin eseri olan binaların pek çoğu iskambil kağıdı gibi devrildi. Bina denetimi diye bir olay Türkiye’de yoktu. Bugün de yok.

Ancak sağlam yapılar da vardı. Deprem sonrasında gözlerimle gördüm. Gölcük deniz üssünün tam içinden geçen fay hattının üzerindeki birkaç bina sağlam kalmıştı. Demek ki onların malzemesinden, demirinden, çimentosundan çalınmamıştı.

Aradan yaklaşık 22 yıl ne yaptık, az da olsa yapılanların haricin de koskocaman bir hiç.

O gün o depremde ölen on binlerce insanımız ve onların geride kalan yakınlarının çektiği korkunç üzüntü bir yana, bu depremlerin ülkemize maddi faturası da ağır oldu.

Yaraları sarmak için milyarlarca dolar harcan dı ama yenisi kapıda olan gelecek deprem için ne yaptık, hala zamanımız varmı ? bir şeyler yapılabilirmi ?

‘‘7,4 bize yetmedi mi?’’ İlla yenisi mi beklemek lazım?

Türkiye hemen her yeriyle bir deprem bölgesi. Bundan sonrakiler için önlemlerimizi aldık mı? Almadık. İşimiz yine Allah’a emanet.

Yitirdiğimiz pırıl pırıl insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

Allah ülkemize başka felaketler göstermesin.

NURAY YILMAZ