- Eksper Haber - https://eksperhaber.com -

ORMANI TALANA DEĞİL HALKA AÇALIM

Siirtli İş İnsanı İdris Acar’ın Kartal Aydos Ormanı 1. Kapıda işlettiği mekâna geçtiğimiz aylarda Mehmet Köymen’in adamları tarafından baskın yapılarak talan edilmesi sonucu olaylar meydana gelmişti. Olayların ardından Aydos Ormanı 1. Kapıya konulan taşların kaldırılması için başlatılan mücadelede Siirtli İş İnsanı İdris Acar’ı AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, AK Parti İstanbul Milletvekili Av. Serkan Bayram, AK Parti Kartal İlçe Başkan Yardımcıları Murat Burak ve Aydın Yavuz, Siirt İli Şirvan İlçesi Belediye Başkanı Necat Cellek, Tillo Belediye Başkanı İtham Aydın, Pervani Belediye Başkanı Tayyar Özcan, Kayabağlar Belediye Başkanı Sami Seven, Beğendik Belediye Başkanı Gürgün Özdemir, Kartal Belediye Meclis Üyesi Elif Bulut Gezen, Siirt Vakfı Genel Başkanı Zeki Akyüzlü, Anadolu Yakası Siirtliler Dernek Başkanı Beşir Arslanargun, Anadolu Yakası Siirtliler Vakıf Başkanı Mehmet Selim Başboğa, Siirt Vakfı Sultangazi Şube Başkanı Abdulkadir Çiçek, Siirt İkizbağlar ve Tom Köyü Dernek Başkanları Âdem Aslan ve Sebahattin Balcı, Çeltikyolu Köyü Dernek Başkanı Maşallah Aydoğdu, Kartal İlçe Emniyet Müdürü Oğuz Kaan, Siirtli İş İnsanları Ethem Sancak, Naif Bayındırıcı, Selahattin Aydın, Edip Köse, Ahmet Aslan, Emine Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Gülbaran, Kartal Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Selim Akdoğan ve Yönetimi, Yakacıklılar yalnız bırakmadı.

Mahallemizin Sosyal Alanı Elimizden Alınmıştır

Açılış konuşmasını yapmak üzere mikrofona Anadolu Yakası Siirtliler Derneği yönetim kurulu üyesi Abdullah Altındağ geldi.

Abdullah Altındağ “Değerli misafirlerimiz bu gece burada olduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyoruz. Yakacık yeni mahallede ikamet eden çoğunluğu doğu ve Güneydoğulu olarak yaklaşık 40 yıldır bu mahallede ikamet etmekteyiz. Mahallemizin bitişiğinde bulunan Aydos Ormanları 1. Kapıyı mesire alanı, nişan, düğün ve toplantılarımız için kullanıyorduk maalesef Mehmet Köymen denen şahıs burayı bizlerin kullanımına kapatmıştır.

Bu durum mahalle sakinlerini ziyadesi ile rahatsız etmektedir. Mahallemizin ihtiyacı olan sosyal donatı alanlarının mahallemize kazandırılması gerekmektedir. Mahallemiz için önemli olan bu ihtiyacın karşılanmasında siyasetçilerin payı büyüktür. Bizlere bu amaç doğrultusunda yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Aydos Ormanı Sorunu Hepimizin Sorunudur

Konuşmasını gerçekleştirmek için kürsüye gelen Siirt Vakfı Genel Başkanı Zeki Akyüzlü ise “ Değerli Hazirun hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Bizler burada Aydos Ormanında olan sorunlar için 10 bin kişiyi bekliyorduk. Kardeşimizin de dediği gibi inşaallah büyüklerimizin de bizlere yardımcı olmasını umut ediyoruz.

Vakfı’mız şu anda Türkiye’nin hemşeri STKL’ları arasında icraatları ile çok farklı Türkiye’de bulunan şubeleriyle ve İstanbul’da ki derneklerle kaynaşmasıdır. Bizleri en çok sevindiren şu anda İstanbul’da bulunan 70 küsur derneğin birlikte çalışması ve inşaallah bu çalışmalar üzerine meyvesini vereceğini ümit ediyoruz.

Onların Ayak Tozu Olmak Bile Benim İçin Onurdu

Siirt’in çok sevilen ve sayılan İş İnsanı Ethem Sancak mikrofona gelerek “ Saygıdeğer konuklar çok değerli hemşerilerim hepinizi Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Biliyorsunuz bir sürü şapkam oldu benim. Bir dönemde siyasetçi olduk mazlum milletlerin temsilcisi sevgili eniştemizin tanıştığım günden beri sıradan bir neferiyim.

Onun bana verdiği nefer rütbesi yaşamım boyunca benim için en kutsal ve en güzel rütbedir. Bana vermiş olduğu her görevi yerine getirmeye çalıştım. Başardıklarım oldu başaramadıklarım oldu. Ama onun yüksek hür iradesini emir terakki kabul ettim. O hal oldu ki grup muhalifleri onunla baş edemeyince beni dövmeye başladılar. Beni Şems Ethem Bolu dağı Mevlana ilan ettiler. Benim için büyük bir onurdu. Onların ayak tozu olmak bile ama akılları sıra bizimle alay ediyorlardı.

Gün geldi kürsülere çıktım ve dedim ki son 300 yıl da ümmetin ve milletin başına böyle bir kahraman gelmemişti. Ben onun peşinde ikbal ve gelecek endişesi içinde olmadım. Ben onun neferi olmak için peşindeyim. Onun davasının peşinde bir müridiyim.

Hatta daha ötesine gittim annem, babam ve çocuklarım ona feda olsun dedim. Çocuklarım bana dediler ki baba bizi neden feda ediyorsun! Onlara siz daha onu tanımıyorsunuz tanıdıkça babanızın ne kadar isabetli bir şey söylediğini anlayacaksınız. Çünkü 300 yıldır millet ve ümmet girdiği gerileme girdabından bizardı müstemleke olmuştu.

Kardeşler birbirine düşmüş, Başbakanlar asılmıştı. Vesayet rejimi halkın ensesinde boza pişiriyordu. O kahraman çıktı. Allah bize onu nasip etti. Ümmetin başına geçti çok şükür biz Siirtliler onunla gurur duyuyoruz.

O bizim eniştemiz Siirt’in en temiz ve ferasetli kızını biz ona vermiştik. Dolayısı ile o bizim gururumuz. Türkiye’nin en ferasetli kadının yetişmesinde büyük emeği olan Hasan ağabeyi saygı ile selamlıyorum. Ben çok iyi bir siyasetçi olamadım. Yarım yamalak bir siyasetçiyim. Bu günde buraya sizlere nutuk atmaya gelmedim bunu bilesiniz. Doğrusu bu kadar hemşerimin Yakacık’ta mekân tuttuğunu yaşadığını burayı imar etmeye çalıştıklarını bilmiyordum. Bu benim acemiliğim beni affedin.

30 Mart’ta ben sizin farkınıza vardım. Genel Başkan yardımcımız Erol Kaya dedi ki Yakacık’ta 5 bin Siirtli var gidip geliyoruz. Onlar bize Ethem Sancak buraya gelmeden biz size oy vermeyiz. Ben o dönem Güneydoğu’da ki çalışmalarda görev aldığım için Şirvan’daydım bırakıp geldim. Bugün burada sizleri gördüm o kadar mutlu oldum ki sizlerle. Annemi, babamı görsem bu kadar mutlu olmazdım.

Sizler burayı mesken tutarken yaşamış olduğunuz zorlukları bana İdris Bey tek tek anlattı. Sizler bu zorlukları ve zorbalıkları hak etmiyorsunuz. Emin olun ki 2002’den beri tanıdığım mazlumların hamisi, mazlum milletin lideri, zalime karşı hakkın ve adaletin yanında, onun neferi olan ülkemizin büyük kahramanı Cumhurbaşkanımız bu çekmiş olduğunuz eziyeti bilse buna asla rıza göstermez.

Bundan emin olabilirsiniz. Eğer bu sorunlar ona ulaştırılamamışsa o bizim kabahatimiz. Biz behemehâl bu kabahatimizi gidereceğiz. Uğradığınız eziyetleri, sıkıntıları, zorlukları ve maruz kaldığınız zorbalıkları ona anlatacağız. Bizzat ben anlatacağım sizlere söz veriyorum. Kapısında yatacağım ve bu zorlukları ona aktaracağım bundan emin olabilirsiniz.

Geçtiğimiz 10 gün içerisinde buna çaba sarf ettim ama muvaffak olamadım. Buraya Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’u getiremedim son dakika vaz geçti. Her ne oldu ise oldu ve 40 yıldır yaşadığınız Aydos Piknik alanında yapacağımız Şenliği yapamadık. Bu bizim bir ayıbımız sizlerin değil.

Benim AK Parti adına konuşmaya bir yetkim yok. Bende sizler gibi sade bir üyesiyim. Bir dönem AK Partide görev aldım sonra o görevi bırakmak durumunda kaldım. Dolayısı ile AK Parti adına konuşacak resmi bir kimliğim yok. Ama gurur duyduğum bir unvanım var. Recep Tayyip Erdoğan’ın neferiyim ben. Bu sorunları komutana aktarmak benim boynumun borcu.

Emin olun ki vakıf olduğu zaman sizlere sahip çıkacaktır. Çünkü bu dünyada biz Güneydoğuluların 80 yıl boyunca uğradığımız zulmün, yok sayılmayı, asimilasyonu, kavmiyetçiliği bizzat bizim illerimize gelerek ayaklar altına aldığını söyledi.

Arap’ın Fars’a Fars’ın Türk’e Türk’ün Araba üstünlüğü yoktur. Düsturunu Hz. Peygamberimizin düsturunu dile getirerek üstünlük takvadadır ve bütün Müslümanlar kardeştir. İnancına sahip bir lider oldu. Dün dünya jandarmalarının piyonları olan İslam dünyasında ki ajanlar biliyorsunuz bir Müslüman kardeşimizi hapishane de şehit ettiler.

Hep birlikte şehit edilen bu kardeşimize bir Fatiha okumamız lazım. Davası ve kavgası bizzat Tayyip Erdoğan tarafından yürütülmektedir zaten ve hepimiz bu kavgaya katılacağız. Mısır halkının uğradığı zulme bile rıza göstermeyen Tayyip Erdoğan Aydos’ta ki Siirtlilerin uğradığı zulme rıza mı gösterecek zannediyorsunuz.

Yarın AK Partiye oy verirsiniz vermezsiniz o sizin takdiriniz ben onun peşinde değilim. Ben size uğradığınız zulmün mutlaka sona erdirileceğinin garantisini ve vaadini veriyorum. Bu konuda 65 yıllık yaşamı boyunca Siirtli olmaktan, Siirt’in toprağının yoğurduğu bir birey olmaktan ve Siirtlilerin hizmetlisi ve neferi olan Ethem Sancak sizlere söz veriyor ki her adımınızda ben maddi ve manevi olarak yanınızda ve emrinizde olacağım. Bu konuda hiçbir zorbalıkta beni yıldıramaz Allah’ın izni ile.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                    

Biliyorsunuz ben Ehlibeyt’ in bir parçasıyım. Siirt illeri biz Seyitliğimizle bilir. Ehlibeyt’ in ayırt edici özelliği nedir biliyor musunuz?

Bizi Yaratan bizler için Kuran’da bizi zulme karşı mücadele edecek insanlar diye tarif etmiş. Büyük dedemiz Hz. Peygamber, öbür dedemiz Hz. Ali, öbür dedemiz Hz. Hüseyin ve arkasından gelen bütün ehlibeyt hakkı savunup zulme karşı durmak için canlarını vermiştir tarih boyunca. 

Ben de o genleri taşıyan biri olarak asla zulme ve zalime boyun eğmeyeceğim. Hele bu zulüm hemşerilerime canımın bir parçasına kast etmişse asla razı olmam. Emin olun ki Recep Tayyip Erdoğan’da buna razı olmayacaktır.

Çünkü haşmetleri itibari ile o benden çok daha üst derecede ve üst makamdadır. 1 milyar 700 milyon Müslümanın zulme karşı direnişinin bayrağı olmuştur. Onun için müsterih olun sevgili hemşerilerim.

Eminim ki onun hanımefendisini yetiştiren onun ailesinin bir parçası olan Hasan Ağabeyimde beni takdir eder. Bu konuda sakın ola yeisse kapılmayın karamsarlığa kapılmayın. Bu konuyu kaşıyarak bizi bir birimize düşürecek kem sözlü fitnecilere kanmayın.

Asla uğradığınız baskıya ve zulme Recep Tayyip Erdoğan boyun eğmeyecek. Uğradığınız bütün zararları telafi edecektir. Aydos Ormanı Devletindir. Kimsenin babasının malı değildir. Devleti yöneten Recep Tayyip Erdoğan’da devletin malını Hz. Ömer’in savunduğu gibi savunacağına inanıyorum.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını mafya bozuntularına bırakmaz o bundan emin olun. Biz burada yaşayan Güneydoğulular olarak burayı mekân tutmuş 40 yıldır burayı mamur eden Güneydoğulu hemşerilerimiz olarak orada bir mülkiyet ya da tapu, istemiyoruz ki biz.

Biz diyoruz ki devletin ormanı, devletin arazisi devlete hizmet etsin. Orası Millet Bahçesi yapılsın ve bütün vatandaşlar oradan istifade etsin halka açık bir Millet Bahçesine dönüşmeli Aydos Ormanı. Bizler bunun takipçisi olacağız.

Aslında bugün burada konuşmak istemedim icraat yapmadan ama İdris kardeşim dedi ki bizlerin desteğe ve morale ihtiyacı var çıkıp konuşun yoksa korkuyor musunuz?

Biz Ehlibeyt’ in torunları korku bilmeyiz. Hele zalimden korkmak bizim işimiz olamaz.  Biz Selahattin Eyyubilerin torunlarıyız. Haçlıya boyun eğmemişiz. Biz zalimden korkmayız.

 Siirt’in maneviyatında ustalığı ve hamuru olan dedelerimizin, babalarımızın manevi lideri Şeyhul Hazinin torunu Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın aramızda Ak Partiyi o temsil ediyor. Zaten siz bu seçimde de İstanbul’ da ki Güneydoğulunun platformunun çalışmalarından Cumhurbaşkanımızın bizzat onu Bursa’dan buraya gönderdi. Dolayısı ile yetkilidir bu sorundan kaçamaz zaten kaçmakta istemiyor.

Oda en az benim kadar hatta benden daha cesur biridir. AK Parti adına konuşmaya da en yetkili kişidir. Kendisine saygılarımı sunuyorum. Şunu unutmayın ki sonuna kadar bundan sonra her gün beraberiz. Allah’a emanet olun” dedi.