Sağlık çalışanları, kargo işçileri, temizlik işçileri, gıda işçileri bugün toplum sağlığı bakımından önemli bir sorumluluk üstlenmiş durumdadır. Ancak ne yazık ki sağlık, gıda, kargo, güvenlik ve temizlik işçilerimizin kişisel korunma malzemeleri yeterince sağlanamamaktadır.
Salgın sürecinde en ön saflarda yer alan sağlık emekçilerinin tam anlamıyla koruyucu ekipmana sahip olmadığı, yine en çok iş yükünü çeken temizlik işçilerinin koruyucu ekipmana yeterince ulaşamadığı bilgileri kurulumuza ulaşmaktadır. Gün boyu tek maske ile çalışmak zorunda kalan temizlik işçilerinin olduğu gibi iş yükünün de çok arttığına dair önemli veriler elimize ulaşmış bulunmaktadır. Güvenlik işçileri bu süreçte görmezlikten gelinmiştir.Özellikle postane, banka vs. önlerinde basına da yansıyan kalabalıklar hatta bazen de izdiham yaşanmaktadır. En azından buralarda gerekli önlemler alınmalı güvenlik işçileri hastalık riskinden korunmalıdır.
İşçilerin emekçilerin talebi başından beri net bir şekilde sendikalarca ifade edilmiştir. Bu taleplere kulak verilmelidir.
İşten atmalar yasaklanmalı, çalışması zorunlu işyerleri dışındaki işyerlerinde çalışanlara ücretli izin uygulanmalıdır. Çalışması zorunlu olan işyerlerinde ise çalışma süresi 4 saate indirilmeli ve kadrolu çalışan sayısı arttırılmalıdır.
Bu talepleri her gün dillendirildigi şu günlerde kamuoyuna, işten atmaların 3 ay boyunca yasaklanacağı ile ilgili yansıyan yasa tasarısı taslağında, işçilerin önerileri dikkate alınmadan hazırlanmış, 3 ay erteleme denilen uygulama esasen işverenlerin işini kolaylaştırmakta olduğunu görmekteyiz.
Bu tasarı, isverenlerin işçileri ücretsiz izne çıkarmalarına yasal kılıf hazırlamak gibi duruyor. Ve işçilere işsizlik sigortası fonundan 1.177 TL ödenmesi planlanıyor. Oysa bu rakam işsizlik maaşında ve kısa çalışma ödeneğinde daha fazla iken, bu taslakla fondan işçiye daha az ödeme yapılması öneriliyor.
Başından beri kısa çalışma, uzaktan çalışma, telafi çalışma gibi birçok esnek çalışma yöntemi gündeme getiriliyor. Telafi çalışma 4 aya çıkarıldı ve benzer düzenlemelerde de işçiyi koruyan uygulamaların olmadığını ya da yetersiz olduğunu görüyoruz. Yeni düzenleme ile ilgili teklifte de işçinin 25/2. Maddeden işten çıkarılabileceği ifade edilmiştir. Sendikalar kaygılarını ve alınması gereken tedbirleri defalarca ifade etmelerine rağmen yetkililer kulak tıkamaya devam etmektedirler.
Kentimizde bu süreç boyunca yüzlerce işçi işsiz kalmıştır. Onlarca aile temel tüketim ürünlerine dahi ulaşamaz olmuştur. Kartal’daki tüm kurumlar bu gerçeği görüp bir an önce çözüm arayışına geçmelidir.
Çalışmak zorunda olan işçi arkadaşlarımız ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ diye haykırmaktadır. En azından kısa bir süre de olsa ücretli izin talebi karşılanmalıdır.
Kartal Kent Konseyi olarak en acil önerilerimiz:
1)Bu dönemde işsiz kalan tüm işçilere 1177 gibi komik bir rakam değil asgari ücret oranında maaş ödenmelidir.
2)Pandemi sürecinde zorunlu olmayan iş yerlerinde çalışmalar durdurulmalı, işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır.
3) Zorunlu olarak çalışan(sağlık, güvenlik, temizlik, gıda üretimi, temel ihtiyaç üretimi) işyerlerinde çalışma süreleri 4 saate indirilmelidir.
4)Kartal’daki tüm kurumlar yoksulluğu giderecek tedbirleri almak konusunda daha hassas ve titiz bir çalışma yürütmelidir.
5)Taşeron sistemi tamamen kaldırılmalıdır.
6)Tüm işyerlerinde koruyucu kıyafet, temizlik ürünleri, eldiven, maske dağıtımı yapılıp yapılmadığı sıkı şekilde denetlenmelidir.
7) Servis ve toplu ulaşım hassas bir şekilde denetlenmelidir.
8)Zorunlu çalışan iş yerlerinde yaygın test yapılmalıdır
9)Bu dönemde elektrik, su, doğalgaz ücretsiz olmalıdır.
Pandemi sürecindeki üstün emekleri ve yayrarlılıklarından dolayı süreçte yer alan tüm emekçilere sonsuz teşekkürler.
Tüm emekçilerin 1 Mayıs’ını yürekten kutluyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçi Emekçi Bayramı!
Kartal Kent Konseyi Başkanı
Av.Türkan Kurtulmaz Öztürk
Bir yanıt yazın