ASGARİ ÜCRET
Her yılsonunda olduğu gibi bu yılsonunda da gündemi meşgul eden konuların başında yine asgari ücret geliyor.

Peki nedir bu açlık sınırı? Nedir bu asgari ücret?
Açlık sınırı, kişinin yeterli besin kaynaklarıyla beslenmesi için kazanması gereken ücret, asgari ücret ise kişinin kanunla belirlenmiş aylık 270 saatlik çalışması karşılığında alması gereken en az ücret miktarı olarak tanımlanmaktadır.
Peki dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.500,00 TL, yoksulluk sınırı ise 8.000,00 TL civarında belirlenmişken, asgari ücretin insanların geçinemeyecekleri kadar az belirlenmesi nedendir?

Asgari ücret tutarının şimdilerde meclis gündeminde konuşulduğu gibi 3.000,00 TL civarına yükseltilmesi insanların geçimlerini sağlaması için yeterli olacak mıdır?
Asgari ücrette artış olduğunda işverenler her yıl olduğu bu yıl da maliyetlerinin arttığını belirterek ürettikleri ürünlerin fiyatlarında, sundukları hizmetin maliyetinde artışa gidecek ve belirlenen asgari ücret yine insanların yoksullaşmasını engelleyemeyecektir.

Konuşulması gereken asıl konu asgari ücretin tutarı değil alım gücünün artırılması olmalıdır.
Alım gücünün artırılması da devletin serbest piyasa ekonomisine müdahale etmesi ve devletçi piyasa ekonomisi ile üretilen ve satılan ürünlerin fiyatlarının sabitlenmesinin sağlanması, vergi ve harçların hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak şekilde belirlenmesi ile mümkün olacaktır.

Alım gücü iyileştirilemeyen bir toplum olduğu sürece, düşük maaş ile geçinmeye çalışan vatandaşlarımız yoksullaşmaya devam edecek ve gün geçtikçe yoksulların sayısı artacaktır.
Vatandaşının alım gücünü artıracak ekonomik önlemleri almak devleti yöneten hükümetlerin asli görevi olmalıdır. Hükümetlerin görevi vatandaşların refah içerisinde yaşamalarını sağlamaktır.

Bu yüzden bizler vatandaşlar olarak doğru soruyu sormadığımız ve işçi sınıfını temsil eden sendikaların da aynı yanlış yolu izlemesi sebebiyle asgari ücret kıskacı altına sıkıştırılmamız kaçınılmazdır.

Şimdi buradan doğru soruyu soralım, bu yıl insani alım gücünü artıracak politikalar gerçekleştirerek yoksulluk ve açlık sınırını düşürecek devletçi politikalar geliştirilecek mi? Yoksa işçiler yine açlık sınırının altında kalan ücretlerle çalıştırılıp patronların hazinesi altında ezilecekler mi?

                                Taner SEZGİN