Eşsiz manzarası ve güzelliğine rağmen, sık sık suların kirliliğiyle konu olan Haliç’te aralıksız devam eden bir dip çamur temizliğine başlandı. Anlık takip edilen su yüzeyi temizliği ve çevresel temizliğin sıkı kontrolüyle birlikte, Haliç uzun bir aradan sonra yeniden balıkların yüzdüğü, yunusların yarıştığı doğal canlılığına kavuştu. Haliç artık İstanbulluların kıyısında çekinmeden piknik yaptığı, bisiklete bindiği, kürek sporu için tercih edilen doğal miraslarımızdan. İstanbul Senin Haliç Kıyıları Tasarım Yarışması ile, bölge şimdikinden daha güzel bir düzenleme ile İstanbulluların hizmetinde olacak.
Adalar’da uzun yıllardır gerek atların içinde bulunduğu koşullar, gerekse halk sağlığını olumsuz etkileyen bulaşıcı hastalıklar ile tartışma konusu olan faytonla ulaşım, İBB’nin girişimleriyle tüm paydaşların bir araya geldiği, önerilerin değerlendirildiği “Adalar Ulaşım Çalıştayı” sonucunda yerini doğa dostu elektrikli araçlara bıraktı.
Faytona koşulan atların olumsuz şartları, atlar arasında aralıklarla kendini gösteren ve ada halkını tehdit eden ruam salgın hastalığı, ilçede toplu taşıma hizmeti veren fayton plakalarının sahipleri ve kültürel endişeler gibi çok yönlü ve mutlaka çözüm isteyen problemleri masaya yatıran İBB, katılımcı bir anlayışla gerçekleştirdiği çalıştay sonucu tüm tarafların problemlerini çözüme ulaştırdı.
Atlar ve fayton plakaları, sahiplerinden adil bedellerle satın alındı. Hayatlarına sağlık ve huzur içinde devam edebilmeleri için tedavi ve rehabilitasyonları yapılan atlar sahiplendirildi.Artık ulaşım için Adalar’ın doğal, kültürel ve turistik yapısına uygun; çevreye duyarlı, sessiz ve trafik yoğunluğu oluşturmayan iki tip elektrikli araç tercih ediliyor. 13 yolcu kapasiteli ve İETT tarafından işletilen sabit güzergâhlı hatlar ve 3 yolcu kapasiteli Ada taksiler, gerekli eğitimleri alan Adalar sakinlerine istihdam olanağı da oluşturdu. Adalar’da sık sık protestolara konu olan ve herkesin üzüntüyle karşıladığı görüntüler geride kaldı, çağdaş ve doğa dostu çözümlerle tüm tarafların memnuniyeti sağlandı.
Çocukların en doğal hakkı olan süte ulaşabilmeleri için başlayan Halk Süt projesi, artık 130 bini aşkın çocuğa erişiyor. Kent yoksulluğunun en önemli tehlikelerinden yetersiz beslenmenin önüne geçen, ailelere ekonomik ve psikolojik destek sağlayan Halk Süt projesi, aynı zamanda yerel üreticilere de destek oluyor.Çatalca ve Silivri bölgesindeki üreticilerimizden temin edilerek yerel ekonomiye 3 milyon liradan fazla bütçe sağlayan sütler, yine İstanbullu çocuklara güvenilir ve sağlıklı besin kaynağı olarak ulaştırılıyor.
Bir yanıt yazın