Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarıyla ilgili, “Bir Cumhurbaşkanının ailesini hedef alarak böyle bir süreci işletmek akıl karı değildir.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Etik Eğitimi ve Etik Eğitici Yetiştirilmesi İşbirliği Protokolü İmza Töreni’nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Her bir kamu personeli, anayasa ve yasalar çerçevesinde kendisine verilen görevi hakkıyla yerine getirmek için çalışmaktadır. Bunun dışına çıkarak, terör örgütlerinin güdümüne giren veya meşru olmayan yollara yönelenler de yine hukuk eliyle tasfiye edilmektedir. FETÖ’den PKK’ya kadar çeşitli terör örgütleriyle iltisakı yüzünden kamudan ihraç edilen çok sayıda personel oldu. Aynı şekilde hukuk dışı yollara tevessül ettikleri belirlenen her bir kamu personeli için de gereken işlemler kendi prosedürü içinde yapılmaktadır.
Ana muhalefet partisinin başındaki zatın kamu görevlilerine hakaret ettiğini görmeye başladık”
Ancak son dönemde giderek sıklaşan bir şekilde ana muhalefet partisinin başındaki zatın kamu görevlilerine hakaret ettiğini, bürokratları hedef aldığını, hatta açıkça tehdit ettiğini görmeye başladık. Elbette herkes kamu görevlileri de yaptıkları işlerden eleştirilebilir. Biz de geçmişte valisinden hakimine, müsteşarından müfettişine, pek çok kamu görevlisini, hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını düşündüğümüz işleri sayesinde tenkit ettik. Evet, yapılan iş ve işlemleri eleştirdik, gerektiğinde hukuk yoluna da başvurduk. Ama şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek ortaya çıkan iş ve işleme de riayet ettik. Çünkü demokratik hukuk devletinde olması gereken budur. Yani eleştirerek demokratik hakkımızı kullandık, iş ve işleme uyarak da hukuka saygımızı gösterdik.
“Devletin teamüllerinde böyle bir yöntem olabilir mi? Asla”
Ana muhalefetin başındaki kişinin kullandığı yöntem, kesinlikle demokratik hukuk devletine uygun bir yöntem değildir. Bu kişi, kendisine oy vermedi diye kimi zaman işçiye, kimi zaman çiftçiye, kimi zaman esnafa hakaret ettiği gibi kimi zaman da kamu görevlilerini alenen hedef göstermektedir. Haydi siyasi hırsına verip bu tavrı da anlayışla karşılayalım. Peki, verdiği karar için hakimi, yaptığı işlem için polisi, yürüttüğü operasyon için askeri, attığı imza için genel müdürü tehdit etmek ne demek? Devletteki teamüllere zıt bir şekilde baskın yapar gibi kamu kurumlarının kapısına dayanmak ne demek? Demokraside böyle bir usul olabilir mi? Hukuk devletinde böyle bir tarz olabilir mi? Devletin teamüllerinde böyle bir yöntem olabilir mi? Asla…
“Böyle bir süreci işletmek akıl karı değildir”
Kamu görevlilerinin etik meselesini konuştuğumuz şu platformda aynı zamanda kamu görevlilerinin hakkını, hukukunu, onurunu savunmak da görevimizdir. Buradan açıkça ilan ediyorum. Kamu görevlilerimize demokratik hukuk devleti sınırları dışında söz söyleyen herkes bu devletin de, bu milletin de düşmanıdır. Çünkü bu çirkefliğin amacı devleti işleyemez hale getirmek, dolayısıyla milleti hak ettiği hizmetlerden mahrum etmektir. Böyle bir rezilliğe, böyle bir kepazeliğe, böyle bir ahlaksızlığa asla izin veremeyiz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanının ailesini hedef alarak böyle bir süreci işletmek akıl karı değildir.
“Kamu görevlisinin teminatı, hukukun ta kendisidir”
Kamu görevlilerimizin vazifelerini yürütürken tek bakacakları yer Anayasa ve yasalardır. Hariçten gazel okuyanların naralarıyla bu devlet iş yapmaz. Bu devletin memuru da pozisyon almaz. İşini yapan her bir kamu görevlisinin teminatı, hukukun ta kendisidir.
Bir yanıt yazın