Pek çok ülke Ukrayna’ya askeri destek verirken çözüm için diplomatik çaba göstermiyor. Ukrayna krizinde beklenti, savaşın insanlığa daha büyük bedeller ödetmeden son bulması…
Ancak bölge dışındaki ülkelerin savaşı uzatacak adımları bu beklenti ile örtüşmüyor.
Ülkelerin Ukrayna’ya desteğinin yalnızca askeri boyutta kalması, diplomasiyi etkisiz kılıyor.
Sahada çözümden uzak bir tablo ortaya çıkıyor
Türkiye Rusya-Ukrayna savaşı’nın çözümünde öncü rol oynuyor. Hem Ukrayna’nın bütünlüğünü ve bağımsızlığını koruması için askeri destek sağlıyor, hem de diplomaside önemli adımlar atıyor. Ancak diğer aktörlerin izlediği politikalarda diplomatik çaba yerine yalnızca askeri adımlar öne çıkıyor. Bu tutum, barışı sağlamaktan çok bölgede çatışmaların sürmesine neden oluyor.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Prof. Dr. Pirinççi bu noktaya şöyle dikkati çekiyor:
“Sorun aslında burda ortaya çıkıyor. Sadece silah verip bütün diyalog kapılarını kapattığınızda süreç kan kaybıyla sonuçlar kan kaybı da sadece Rusya’ya olmayacaktır, Ukrayna başta olmak üzere tüm dünyaya olacaktır. Savaşı sonlandırmaya veya savaşın tansiyonunu azaltmaya yönelik çok fazla girişimde bulunmadıklarını görüyoruz…”
Savaşın bitmesini istemeyen ülkeler mi var?
Bu durum Ukrayna’da “Savaşın bitmesini istemeyen ülkeler mi var?” sorusunu gündeme getiriyor. Bölgeye coğrafi olarak uzak ülkeler, süreci açıklamalar ile takip ediyor. Ancak diplomatik çözüm için irade göstermiyorlar.
Prof. Dr. Pirinççi, “Mesafe arttıkça bedel ödeme daha da azalıyor ve savaşın uzaması isteğinin daha da arttığını biliyoruz. ABD ve İngiltere en başından itibaren savaşın çıkmasını göz göre göre beklediler hatta bazı söylemleriyle bunu teşvik ettiler” diye konuştu.
Rusya’ya bedel ödetme arzusu
Pirinççi, “Rusya’ya doğrudan sınırı olan ya da Ukrayna’ya sınırı olan ülkeler; bunlar da Rusya’dan tehdit algıları artan ülkeler, bunlarda da ‘Rusya Ukrayna’da başarılı olursa sıra bize mi gelecek’ kaygısı bulunmakta. Rusya’nın savaştan galip şekilde ayrılmasını istemiyorlar ve bir şekilde yıpranmış olan bir Rusya’nın tehdit algılarını azaltacağını düşünüyorlar” bilgisini verdi.
Hedef, savaşı uzatarak güç dengelerini yeniden şekillendirmek
Prof Dr. Pirinççi, “Bazı aktörler savaşın Rusya’yı cezalandırıcı boyutu artana kadar devam etmesini isteyeceklerdir ancak burada da en temel handikap savaşın etkilerinin Ukrayna’yı, Doğu Avrupa’yı, Karadeniz havzasını ve daha genelini etkilemeye başlaması. İleride işin içinden çıkılmaz bir hal almaya gidiyor aslında” ifadelerine yer verdi.
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırılarda yaklaşık 12 bin sivil hedef alındı. 5 binden fazla sivil hayatını kaybetti. Gelişmeler yakından izlenirken barışın önündeki engellerin nasıl aşılacağı merak konusu.
Bir yanıt yazın