Cumhuriyet Halk Partisi 28.Dönem İstanbul 1.bölge Milletvekili adayı adayı Yusuf Altınbulak, CHP ‘de Kongre süreçlerini değerlendirdi.

  Mahalle,kongrelerinin bitimi ile beraber ilçe kongreler süreci başlamıştır.Öncelikle partimiz ve vatanımızın  demokratikleşmesine katı koyacak bir sonuç çıkmasını temenni ederek başlamak isterim. 

     Mahallelerdeki delege seçiliş yöntemi, demokrasi, sisysetteki temsil ve liyakat sistemi, halen bu istemimizin temenni olarak kalacağının alt işaretlerini maalesef barındırmaktadır. Blok liste yöntemi, siyaset yapıcıların %60-70  nin seçilmesini engellediği gibi,  kazanan tarafında %10 gibi küçük bir kısmını söz sahibi yapmaktadır.   

   Ama asıl geneldeki yanlış,mahallede delegelik sürecinin  sisyaset yapma davranışı sanılmasıdır. Çünkü bu süreçte tamamen üyelerin dizayn edilmesi yöntemi ile, partinin tüm porgram, tüzük, kitleler tarafından idolojik olarak karşılılk bulamama,  sosyal ve ekonomik sorunların çözümüne umut olamama problemlerinin konuşulmadığı, ülke sorunlarına hiç değinilmediği bir süreç olarak yaşandığı gün gbi ortadadır.

   Oysa bu sürecin tam olarak adını  YER KAPMA YARIŞI olarak tanımlayabiliriz. Bu yarışta eğer bulunduğu ilçede ,ilde belediye partili ise,  durum daha vahim hale gelmektedir. Belediye başkanları kendi varlık ve yokluk mücadelesi olarak gördükleri bu alanı ne yazık ki ele geçirmek için , tahmin eedebleceğiniz,burada yazamayacağım  her türlü yöntemi kullanmakta, kaynakları ne yazık ki bu alana aktarmaktadır. Gerçekte  delegeler, bağımsız siyasi kimlikleri ile partinin umut olma, kitleleri kucaklamak için proje üretme,siyaset yapabilme becerileri ile ideolojik savrulmaları önleyebilecek kadroların seçilmesine vesile olacak en önemli yapıtaşlarıdır.

   Bu tarzın dışında az önce belirttiğim yöntem  ile siyaset yapıldığında, kendisi veya yakınları için beklentiye giren delegeler, bağımsız hareket edemeyeceklerinden, özgürlüklerine ket vurulmuş bir biçimde farkında olmadan istenileni yapacak karektere bürüneceklerdir. Bu anlayış, il ve kurultaya kadar siyaret edecek ve sakat bir yöntemin mücadele alanına dönecektir. Bunun sorumlusu kademeler de ,özeleştiri vermekten kaçar halde, koltuklarını muhafaza etmekle meşgül olmaktadırlar.

   Tabiki, bu olumsuzluklar iyi niyetli kadrolarla, emek veren ,demokrasi aşığı üyeler ile düzelecektir. Aday olan arkadaşlarımızı öncelikle kutlar,bu sormluluğu üzerlerine aldıkları için tebrik ederim. Adaylar, üyeler ve delegeler olarak  partimizi bu duruma düşüren anlayışlara artık dur demenin  zamanının geldiğini düşünüyorum.

 Hem Türkiye demokrasi gelişim talebini, hem  parti içi demokrasiyi savunan, katılımcı, çoğulcu, önseçim veya nispi temsil diyen, güç sevici ve statükoya karşı duran, uzun dönem milletvekilliğini veya belediye başkanlığını reddeden, koltukları kendileri için değil, partinin genel ve yerelde iktidar olmasını önceleyen , siyaseti rant ve zenginlik aracı olarak görmeyen kadrolar ile bu işi başarmalıyız.

  Hayat sürekli bir mücadeleyi gerktirir,tıpkı CHE nin dediği gibi; düştüğümüzde değil,vaz geçtğimizde kaybederiz. Pir sultanlar gibi,zalime boyun eğmeyen,hayatta hep dik duran anlayış, her alanda felsememiz olsun. Partimiz ve emektarlarımıza , birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek politikalarda ısrarlı olmalarını diler,saygı, sevgi ve yürkten selamlarımı sunarım.

Yusuf Altınbulak