İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Karadeniz Ereğli Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali’nde kendisine verilen ”Sevgi, Barış ve Dostluk” ödülünü, Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın elinden aldı ve şu coşkulu konuşmayı yaptı: ”Bana layık gördüğünüz ödülün karşılığını, İstanbul’da hizmet ederken vermeye söz veriyorum. Adil, bu ülkeye layık, bayrağına, milletine, maneviyatına ve milli duygularına layık bir yönetici olmaya söz veriyorum. Cumhuriyetin ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğime, insanlara eşit fırsatlar tanıyan bir yönetici olmaya söz veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir genç evladı olarak, Mustafa Kemal Atatürk’e layık bir yönetici olacağıma söz veriyorum.”
Karadeniz Ereğli Belediyesi tarafından 21’nci kez düzenlenen Karadeniz Ereğli Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali’ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu yıl ilk kez verilen ”Sevgi, Barış ve Dostluk” ödülünün sahibi oldu. İmamoğlu, ödül töreninden önce kentin şeref defterini imzaladı. Sahneye ”Ekrem Başkan” tezahüratıyla çıkan İmamoğlu, ödülünü Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın elinden aldı. Ödül töreninden önce ilk konuşmayı yapan Posbıyık, İmamoğlu’na hitaben, ”Sevgi, barış ve dostluk ödülünü sizlere sunmaktan onur duyuyorum” dedi.Kent meydanını hınca hınç dolduran vatandaşlar, ödülünü alan İBB Başkanı’na yoğun sevgi gösterilerinde bulundu. İmamoğlu, ödülüyle birlikte festival için kurulan platformun her yanını dolaşarak, vatandaşlarla selamlaştı.
İmamoğlu, vatandaşların coşkusu altında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
”TOPLUMUN MORALİNİ AYAĞA KALDIRMAK KOLAY”
”Sevgi dolusunuz. Sevgi, barış, huzur, mutluluk, dostluk… Sizinle hepsini paylaşmak istiyorum. Dünyanın en kolay şeyi, iyi cümleler kurmak. Örneğin şu güzel kızlara, ‘Çok güzelsiniz’ demek. Yakışıklı delikanlılara, ‘Çok yakışıklısınız’ demek. Bir insanı görüp ona ‘Merhaba’ diyebilmek. Yürekten kucaklayabilmek, çok kolay. Zor olan, kötü şeyler konuşmak. Bir insanı kıran, döken cümleler konuşmak. Bir topluma hitap ederken, onların moralini ayağa kaldırmak kolay, ama bir toplumun moralini bozmak zor aslında. Uzun zamandır zor olanı yapıyoruz. Milletimizin moralini bozmak için, ne yazık ki bazı alanlarda kötü cümleler kullanmaktan geri durmuyoruz. Bundan en çok kim şikayetçi biliyor musunuz? O bana el sallayan mini minnacık çocuklarımız. Kötü cümle duymak istemiyorlar.”
”MİLLETİMİZİN DOĞRUYA KARAR VERECEĞİNDEN BİR GÜN BİLE ŞÜPHE ETMEDİK”
”İstanbul’a aday olduğumda, toplumun ihtiyaçlarını konuşmak konusunda kendime söz verdim. Rakibimiz veya benimle mücadele edenler kim diye hiç düşünmedim bile. İnsanımla konuşmak, onların duygularını hissetmek, sorunlarına çözüm olmak ve topluma moral vermek istedim. Tek kullandığım dil, bu oldu. Hayatım boyunca bu güzel dilden, doğrulardan, doğruları konuşmaktan vazgeçmeyeceğim. Haktan, hukuktan, adaletten asla vazgeçmeyeceğim. İstanbul’a hizmet etmenin, aynı zamanda Türkiye’ye hizmet etmek olduğunu da biliyorum. İstanbul’u ayağa kaldırmanın, Türkiye’nin de motivasyonu olduğunu biliyorum. İstanbul’un insanlarının her yönüyle mutlu olmasının Türkiye’mizi de motive etmesi anlamına geldiğiniz biliyorum. Böyle çalışacağım. Kesinlikle başaracağız. Topluma olan inancımızdan hiçbir zaman şüphe etmedik. Aynen 31 Mart’ta başardığımız gibi ve 23 Haziran’da başardığımız gibi. İnancımız, birkaç türlü çok büyüktü. Milletimizin doğruya karar vereceğinden bir gün bile şüphe etmedik.”
”İNSANLARA EŞİT FIRSATLAR TAŞIYAN BİR YÖNETİCİ OLACAĞIM”
”Bana bu ödülü veren Ereğli halkına, festivalin jürisine ve çok kıymetli Belediye Başkanı ağabeyim Halil Bey’e çok teşekkür ediyorum. İnsanlara bu güzel alanı sunabilmek, onlarla sanatçıların duygularını paylaşabilmek… Bunlar özel şeyler. Sanırım bir süre yapılmamış. Yapılınca ne kadar güzel değil mi? Müzikle, sanatla buluşmak… Bakın burada omuz omuza, yan yanasınız. Bu aynı zamanda millet olmaktır. Festivaller, buluşmalar, konserler olacak. Dini bayramlarımızı maneviyatıyla, milli bayramlarımızı coşkuyla yaşayacağız. Batı Karadeniz’in coşkulu insanları, yürekten teşekkür ediyorum sizlere. Büyük işler başarmak zorundayız. Çünkü dünyanın en genç nüfuslarından birine sahibiz. Özellikle gençler için, bu ülkeyi, bu güzel şehirleri, başta İstanbul’u umut haline getirmek zorundayız. Hayallerini, güzel şehirlerimizde ve ülkemizde gerçekleştirmeliler. Eğitimde, iş bulmada fırsat eşitliği vermeliyiz. Liyakatle, adaletle bu şehirleri yönetmeli ve gençlerimize gelecekle ilgili kafalarında en ufak bir tereddüt bırakmamalıyız. Bu şekilde bir yönetici olmaya, tüm Ereğlililer önünde söz veriyorum. Bana layık gördüğünüz ödülün karşılığını, İstanbul’da hizmet ederken vermeye söz veriyorum. Adil, bu ülkeye layık, bayrağına, milletine, maneviyatına ve milli duygularına layık bir yönetici olmaya söz veriyorum. Cumhuriyetin ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğime, insanlara eşit fırsatlar tanıyan bir yönetici olmaya söz veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir genç evladı olarak, Mustafa Kemal Atatürk’e layık bir yönetici olacağıma söz veriyorum.”
”BİZİ TAKİP ETMEYİ İHMAL ETMEYİN”
”Bizi takip etmeyi ihmal etmeyin. Bazen, Ereğli’den bile bizi uyarmanızı isteriz. Türkiye’nin her yerinden bizi uyarmanızı isteriz. İstanbul’un 81 ilden gelen insanlarından hepinize selamlar getirdim. Doğrulardan asla vazgeçmeyin. Her zaman, akıldan ve bilimden yana olalım. Her zaman cesaretli ve yürekli olalım. Her zaman enerjinizi yüksek tutun. Gençliğimiz var demiştik. Gençliğinizi her zaman, o güzel enerjisiyle dimdik ayakta tutun. Bu ülke adına çok güzel görevler yapacağız. Farklılıklarına bakmadan, herkese sevgiyle, saygıyla, dostlukla yaklaşacağız. Son olarak, Ereğli’den bir mesajla ayrılmak istiyorum: Her şey çok güzel olacak. Kalın sağlıcakla.”
Bir yanıt yazın