Bugün, Türkçe’nin büyük şairi Nazım Hikmet’in doğum günü… Memleket hasretiyle hayata gözlerini yuman Nâzım, antiemperyalist, yurtsever bir şair olarak tüm dünyanın tanıdığı bir sanatçı. Onun şiirleri bugün Yunanistan’dan Şili’ye, ABD’den Japonya’ya, kısacası dünyanın dört bir tarafında yankılanıyor. Nazım Hikmet Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerinden. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösteriliyor. İşte hayatına dair önemli notlar ve Nazım Hikmet’in en sevilen şiirlerinden bazıları…
NAZIM HİKMET RAN KİMDİR?
Memleket hasreti ile Moskova’da yaşamını yitirmişti Nazım Hikmet. Şiirleri elliden fazla dile çevrildi. Dünyanın okuduğu bir isim oldu. Kuvay-i Milliye Destanı ile İstiklal Savaşı’nın en nadide eserini yazmıştı.
15 Ocak 1902 yılında Selanik’te dünyaya gelen Nazım Hikmet, ilk şiiri Feryad-ı Vatan’ı 1913 yılında kaleme almıştır. Mekteb-i Sultani’de öğrenim görmeye başlayan Nazım Hikmet, bir aile toplantısında yazdığı kahramanlık şiirini okuması ile Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından keşfedildi. Bahriye Mehtebi’ne giderek öğrenimini başarı ile tamamladı. Mezuniyetinin ardından Hamidiye gemisinde stajyer subay olarak göreve başladı. Bir süre sonra bazı nedenlerden dolayı ordudan ayrıldı.
Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Moskova’da Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde Siyasi Bilimler ve İktisat bölümü okudu. İlk şiir kitabı 28 Kanunisani’i Moskova’da yayınladı. Ardından Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başladı. Dergide yazdıkları şiir ve yazılardan ötürü hakkında 15 yıl hapis istendi. O sırada Sovyet Rusya’ya gitti. 1928 Af Kanunu ile cezası kaldırıldı. Tekrar Türkiye’ye dönerek Resimli Ay Dergisi’nde yazılar yazmaya başladı. 1938 yılında burada da yazdıklarından dolayı 12 yıl hapis cezası aldı.
1951 yılında Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, büyük dedesinin memleketi olan Polonya vatandaşlığına geçti ve Borzecki soyadını aldı.
3 Haziran 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
DAVA VE SÜRGÜN YILLARI
1925 – Ankara İstiklâl Mahkemesi Davası
1927 – 1928- İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1928 – Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1928 – Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1931 – İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası
1933 – İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1933 – İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası
1933 – 1934 – Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1936 – 1937 – İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
1938 – Harp Okulu Komutanlığı Askerî Mahkemesi Davası
1938 – Donanma Komutanlığı Askerî Mahkemesi Davası
NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ
O MAVİ GÖZLÜ BİR DEVDİ
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.https://1ac6effeba8d83b0ab6ee45a31169ef9.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.html
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..
*****
Bir yanıt yazın