Pazar günü 91 yaşında hayatını kaybeden usta tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter’in cenazesi, Kenter Tiyatrosu’nda düzenlenen törenin ardından Levent’teki Afet Yolal Camii’ne getirildi. Kenter, kılınan cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde Aşiyan Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlandı.
Cenaze törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kenter’in yakınları, sanatçılar ve oyuncular katıldı.
AA, DHA ve İHA’dan aktarılan haberlere göre, oyuncu Demet Akbağ, “Çok büyük bir kayıp Türk tiyatrosu için. Çok önemli bir tiyatro sanatçısını, hocayı kaybettik. Ben onun öğrencisi olabilme şansına sahip oldum. Onunla aynı sahneye çıkabilmiş biri olarak kendimi çok şanslı hissediyorum. Yeri dolmaz bir sanatçıydı. Türk tiyatrosu için çok büyük bir kayıp” diye konuştu.
Oyuncu Yetkin Dikinciler, ise şunları söyledi:
“Kendisi şahsen benim hayatıma dokunmuş hatta benim hayatıma yön vermiş kişi. Sadece ben değil, burada kimle konuşsanız Yıldız Kenter’in hayatına dokunduğunu göreceksiniz. Bir devir kapandı gibi sözler dolaşmaya başladı. Onlar aslında devirleri kapatan değil başlatan insanlar. İlham veren, örnek olan insanlar. Bunu da örnek olma çabasıyla değil, samimiyetle yaptıkları işlerle ispatlayan insanlar. İyi ki varlar çünkü onlar var olmaya devam edecekler.”
Oyuncu Ali Poyrazoğlu da şu ifadelere yer verdi:
“Bazen sözün bittiği noktaya geliyoruz. Benim hayatımda çok önemli bir insandı. Benim hocamdı, Türk tiyatrosunun annesiydi. Ben de çok emeği var. Türk tiyatrosuna, Türk tiyatro seyircisine çok emek verdi. Tiyatrocular büyük bir özveriyle çalışırlar. Kenter ailesi Türk tiyatrosu ve Türk diline büyük emek verdi. Bütün imkânsızlıklara rağmen aylarca Anadolu’da turnelerde dolaştılar. Bu güzel binayı yaptılar Türk seyircisi için.”
Cenaze törenine katılan oyuncu Mahsun Kırmızıgül, Yıldız Kenter ile aralarında yaşanan bir diyaloğu anlattı. Kırmızıgül, şunları söyledi:
“Oyunculuğunun ve yönetmenliğinin yanı sıra beni en çok etkileyen mütevazılığı, insanlara olan katkısı, saygısı, sevgisi. Ben ona ilk gittiğimde evinde elimi, ayağımı nereye koyacağımı şaşırmıştım. Nasıl teklif edecektim Beyaz Melek’i. Bana ‘hikâyeyi anlat’ dedi. Hikâyeyi anlatmaya başladım. Çok heyecanlandım ‘anlatma, okumak istiyorum’ dedi. Tam çıkarken, kim yönetecek bu filmi diye sordu. Yönetmen arayışındayız dedim. ‘Sen çekersen, ben oynarım’ dedi.”
Sanatçı Erol Evgin de “Türk tiyatrosu efsane bir sanatçısını yitirdi. Bir zincirin son halkasıydı diyebilirim. Müşfik Kenter, Şükran Güngör biz onları izleyerek mutlu olduk, dünyamızı aydınlattılar. Yıldız Kenter dünya çapında bir sanatçıydı. Çok mütevazı, çok alçak gönüllü ömrü boyunca da Türk tiyatrosunu yaşatabilmek için çalıştı, çabaladı. Bir İstanbul hanımefendisiydi” diye konuştu.
Cenaze törenine katılan oyuncu Perran Kutman da öğrencilik döneminde Yıldız Kenter ile aralarında geçen diyaloğu anlattı:
“Mesleğinde çok başarılı bir hayat yaşadı. Yeri asla dolmayacak” diyen Kutman, Onun sayesinde saygıyı öğrendik, mesleğimize tutkuyu öğrendik. Bu bile bir sanatçı için yeterlidir. O kadar güzel günler geçirdik ki. Ben çok çekinirdim. Birinci sınıfta oynuyordum. Yan gözle ‘acaba beğeniyor mu’ diye hep Yıldız Kenter’e bakıyordum. ‘Perrancığım yan göz yan göz bana bakıp durma çünkü göz göze gelmemiz gerekiyor’ demişti. Keşke o günlere geri dönsem.”
Bir yanıt yazın